“Dune: Bölüm 1”den geriye

 Çekimleri tamamlanmasına rağmen uzun süre vizyona girmeyi bekleyen “Dune; Bölüm 1” nihayet geçen hafta seyircilerle buluştu.


Geçtiğimiz günlere kadar pandeminin gölgesi hala sinemaların üzerindeydi. %50 kapasiteyle çalışan salonlarda, istisnai birkaç gişe filmi dışında boşluk fazlasıyla hissediliyordu. Son güncellemeyle birlikte sinemalar tam kapasite hizmet vermeye başladı. Cuma günü girdiğim salon oldukça doluyduBu açıdan bakıldığında belki de filmin hemen vizyona girmemesi izleyici kitlesinin günbegün artmasına vesile oldu. Tam kapasiteye geçiş ve Dune birbirini besledi, sinemalar canlandı.

Frank Herbert’ın incelikle kurduğu bu evren daha önce beyaz perde ve ekranlarda kendini göstermişti. David Lynch uyarlaması, yönetmen de dahil olmak üzere çoğunluk tarafından sevilmedi. İki sezonluk mini dizi ise hayran kitlesini memnun etmiş fakat yeterli popüleriteye ulaşamamıştı. Dune’un son olarak çağımızın en iyi yönetmenlerinden Denis Villeneuveadından sıklıkla bahsettiren oyuncular ve başarılı bir teknik ekip elinden çıkması meyvesini verdi. Karşımızda oldukça tanınan ve başarılı bir uyarlama var.


Dune, A’dan Z’ye ilmek ilmek işlenmiş geniş çaplı bir seri. Kitaplar, kendi kurduğu evrenin birer ansiklopedisi adeta. Söz konusu böyle bir eser olunca uyarlayacak ekip büyük sorumluluk altına giriyorHenüz devam kararı kesinleşmiş olmasa da yönetmen, Dune için 3 filmlik bir seri tasarlamış. İzlediğimiz film, ilk kitabın yaklaşık yarısını aktarıyor2,5 saatlik filmde evreni tanıyor ve kahramanın maceraya çağırılışına tanık oluyoruz. Paul Atreides’in büyüme hikâyesi böylece başlıyor. Dune gibi kapsamlı bir dünyaya giriş adımının aceleye getirilmeden ikiye bölünmesi çok yerinde bir karar. Ki buna rağmen atlanmış birçok detay mevcut

Oyunculuk hiç şüphesiz bir filmin temel taşlarından, fakat Dune gibi olay ve evrenin esas alındığı bazı film türlerinde oyuncudan üstün performans beklenmez. Fiziksel olarak tüm oyuncularkitabın hakkını veriyordu. Cinsiyeti değiştirilen Dr. Kynes karakteri bile olumsuz bir etki bırakmadıYalnızca çoğunluğun aksine Timothee Chalametin performansını sevmedim, mimik ve hareketlerini Paul Atreides’le bağdaştıramadığım anlar oldu. Bu rolü oyunculuğunun zirvesi olarak görenler için, “Beautiful Boy” filmindeki rolünü daha çok benimseyip yansıttığını örnek verebilirim. Zaten Paul dışındaki karakterler yüzeysel anlatıldığı için yerindeydi. Yukarıda, filme aktarılmayan bazı ayrıntıların varlığından söz etmiştim. Filmde kendine yer bulamamış bu anlar ana hikâyeyi etkilemese de karakter tasviri açısından filmin elini güçlendirecek cinstendi. Karakterleri içselleştirme gibi bir derdim olmasa da bu haliyle yeterince tanıyamadığımızı düşünüyorum.

Dune internete çoktan düşmüş olsa da sinemada deneyimlenmesi gereken görsel ve işitsel bir dev. Beyaz perdede arttırılmış gerçeklik eşliğinde izlemek, alınacak hazzı doruklara çıkarıyor.Kostümler, mekân kullanımı, tasarımlar kısaca sanat yönetimi baştan aşağı kusursuz. Hem Caladan’ı hem de çöl gezegeni Arrakis’i resmeden geniş planlar, büyük ekrana yaraşır cinsten. Filmde törenler, savaşlar, dev solucanlar ve daha fazlası varYönetmenin son iki filminden de alışık olduğumuz gösterişi sadelikle verme anlayışı takdire şayan

Arrakis

Caladan

Filmin bana göre en güzel yanlarından birisi farklı izleyici kitlelerini ortak paydada birleştirmesi. Hem ana akıma hem de arthouse severlere hitap edecek tonda. Dune evrenine aşina olmayan seyirciye de kitapları okumuş hayranlara da istediğini veriyor. Temposu ne yavaş ne de hızlı. Fakat izleyiciyi kendisiyle baş başa bırakmayan bir atmosfer hâkim bunun en büyük sebebi Hans Zimmer’in elinden çıkmış müzikler. Zimmer’in kusursuz sanatına diyecek söz yok tabii ama görsel sadeliğin aksine müziğin her an kulaklarımızla buluşması biraz fazla geliyor.

Genel olarak baktığımda sonuçtan memnunum ama daha fazlasını bekliyordum. Dune evrenini uyarlayacak, Denis Villeneuve’dan iyi bir adayım yok. Ama Villeneuve’ü kendisiyle kıyasladığımda ortaya çıkan filmin en yüksek seviyede olduğunu düşünmüyorum. Şimdilik beklentilerimi devam filmlerine odaklayarak yazıma son veriyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar