"Mother!" Tek Mekanda Derin Sembolizm – Film Okuması / Efnan Yılmaz

Efnan Yılmaz yazdı; 

"Darren Aronofsky tarafından yazılıp yönetilen ve Jennifer Lawrence'ın başrolde yer aldığı "Mother!" filmi, yaratılış, inanç, insan doğası ve çevre sorunları gibi temel temaları derin sembolizmle işleyerek seyircisini büyülemeyi hedefliyor. Ancak, bu karmaşık yapısından dolayı farklı yorumlara açık bir film. Bu yazımda, filmin sembolik temalarını ve tek mekan kullanımını ele alarak yapımın başarısından bahsedeceğim.


Film, psikolojik korku-gerilim filmidir. Yönetmen, filmde insan doğasını, inanç sistemlerini, yaratılışı ve insanların doğa ile ilişkilerini konu edinmektedir. Ben filmi izlemeden öncem herhangi bir araştırma yapmadım. Aslında, bir şeyleri izlemeden önce araştırma yapmak, yorumları okumak vb. gibi alışkanlıklarım yok. Bence, böylesi daha iyi çünkü izlediğim şeyin hiçbir ayrıntısını bilmediğim için detayları kendim fark edince heyecanlanıyorum. Her neyse, filme gelelim. Jennifer Lawrence'ın oyunculuğunu başarılı buluyorum. Bu filmde Anne karakterini canlandırıyor. Filmdeki performansı çok etkileyiciydi. Karakterin duygu yoğunluğunu ve karmaşanın içerisinde hayatta kalma mücadelesini izleyiciye gerçekçi bir şekilde yansıtıyor.

Filmi sonuna kadar büyük bir heyecanla ve şaşkınlıkla izledim. Filmin en dikkat çekici yanı, siz farkında olmadan kendinizi hikayenin ortasında buluyorsunuz. Filmin ilk kısımları, evli bir çiftin şehirden uzakta yaşadıkları yanmış bir evde başlıyor ve başlarda sıradan gibi görünen çiftin evine Ed Harris'ın konuk olmasıyla gizemli olaylar başlıyor. Bu arada, ben filmin sonuna kadar fark edemedim ama dikkat ettiyseniz, filmde hiçbir karakterin ismi geçmiyor. Sebebi filmin temelindeki felsefi ve sembolik anlatımı desteklemek. Bu sayede izleyiciler, kendilerini karakterlerle sınırlandırmadan, karakterleri birer sembolik temsilci olarak görecekler. Ne demek istediğimi yazının devamında anlayacaksınız. Gizemli konuk eve girince üst katta şairin çalışma odasında bir kristal üzerine konuşmalar yapılır. Kristal, şair için önemli bir parçadır. Filmin sembolik anlatımını anladığımızda, aslında her şeyin çok da karmaşık olmadığını anlarız. Yazıya sembolik karakterleri tanıtarak devam edeceğim.

· Şair karakteri, Tanrı ve yaratıcıdır.

· Kristal, yasak elma.

· İlk gelen konuk, Adem daha sonra gelen karısı Havva ve oğulları Habil ile Kabil.

· Ev sahibesi ise Meryem ana



Ev sahibesi gece yarısı gelen seslere uyanır, banyoda kocası ve konuğu görür. Konuk, yaralı haldedir. Aslında şair yani Tanrı burada, Adem’den Havva’yı yaratmaktadır. Hemen sonraki gün kapıda beliren konuğun eşi, Havva’dır. Havva gelir gelmez, dokunulması yasak olan kristale dokunarak onu kırar. O ana kadar hoşgörülü olan Tanrı, Havva’yı evden kovar. Ardından kapıda konukların iki oğlu, yani Habil ile Kabil görünür. İçeriye girerler ve bir sorun yüzünden kavgaya tutuşurlar. Sonucunda Kabil, Habil’i öldür

Evin sahibesi ne yaparsa yapsın Habil'in kanı yerden silinmez. Çareyi üzerine kilim atmakta bulur, ama zaman zaman kan kilimin üzerinde görülür. Bu olaylar gerçekleşirken evin sahibesi arada geçirdiği ataklar yüzünden sakinleşmek için odasında bulundurduğu ilaca benzeyen sarı bir sıvıyı içer. Bu ilaç hakkında net bir bilgi bulunmamakta, sanırım bizim hayal gücümüze bırakılmış. Kardeşleri arasında çıkan olaydan sonra dünyamız olan evde kaos başlar. Şair, herkesin ona ihtiyacı olduğunu söyleyerek insanları evine alır. Genel olarak yaşanan olaylarla yaşadığımız dünyaya da göndermeler yapılıyor. Evin sahibesini rahatsız eden eğlenceyle başlayan parti, evinde yabancı insanların özel alanlarını ihlal etmesi, evdeki eşyalara zarar vermesi, evin doğal halini bozup yeniden bir şeyler yapmaya çalışılması, insanların ev sahibinin uyarılarına karşı çıkıp kendi başlarına buyruk davranmaları bizim şu anda yaptığımızdan farksız. Bu dayanılmaz bir hal alsa da, anne’nin bütün bunlarla mücadelesi şair tarafından görünmez haldedir. Şairin karısına olan ilgisizliği ve umursamazlığı da açıktır.


Evdeki olayların vermek istediği mesajlar zihin yorsa da düşününce anlaşılıyor ve anladıkça film daha zevkli bir hal alıyor. İnsanların birbirine olan tutumları; her şey iyi giderken birden kavga etmeleri, iklim aktivistlerinin eylem yapması, Tanrı'ya olan sorgusuz ve koşulsuz bağlılıkları, şairin aradığı ilhamda bu insanların sevgileri ve ilgileri. Bu sebeple şair, evde yaşananlardan rahatsız değil, aksine beklediği ilham bu sayede gelmiş ve kitabını bitirmiştir. Olay örgüsü akarken evin sahibesi hamile kalır. Tanrı ve insanlar, bu kutsal varlığı (İsa) heyecan içinde beklerken, annenin tedirginliği artar çünkü gelecek olan tehlikenin farkındadır. Anneye gelen meyve sepetinin Cebrail'in Meryem'e inzivadayken getirdiği yiyeceklere gönderme olduğunu düşünüyorum. Daha detaylı bilgi için Meryem'in hayatını araştırmanızı tavsiye ediyorum. Bebek doğduğunda insanlar, onu kutsamak için beklemektedir. Şair, annenin uykuya daldığı sırada bebeği alır ve insanlara teslim eder. İnsanlar, kutsal olarak niteledikleri bebeği heyecanla karşılar. Fakat olaylar değişir ve birden kaos tekrar başlıyor. İnsanlar, bebeği tehlike olarak görüp parçalara ayırıyor, bu sahneyi Hz. İsa’nın çarmıha gerilme olayına atıf olarak düşünebiliriz.. Bu olayda insanlar için neyin ne kadar değerli ve kutsal olduğunun bir öneminin olmadığını, varlıklarını tehdit ettiği anda düşünmeden ondan kurtulacak kadar kötü olduğunu görüyoruz.

Evet, filmde farklı yorumlara açık birçok sahne var ve her izleyenin kendi bakış açısına göre değerlendireceğini düşünüyorum. Genel olarak sembolik, derin bir anlatım içeren ve birçok mesaj veren film, inanların dünyayı ve doğayı nasıl katlettiğini, var olan düzeni bozmaya çalıştığı anlatılıyor.

Filminde kullanılan renkler loş, karanlık ama bazı renkler üzerinde durmak istiyorum:

Sarı; dış mekanda vurgulanan renk bahçede atmosfer sıcak ve huzurlu bir ortam yaratıyor. Evin içerisine vuran ışıkla renk mutluluğu, huzuru temsil ediyor. Anne karakterinin sakinleşmek için kullandığı içecek rengi de sarıydı.


Beyaz; saflık, masumiyet ve arınmışlıkla ilgisi olan bu renk başlarda evin içerisinde kullanılıyor ve ortamın huzurlu ve mutlu olmasına vurgu yapılıyor. Dikkat ettiyseniz, anne karakterinin kostümleri genel olarak pastel tonlarındaydı ve beyaz renk giyindiğinde gördük. Annenin kostümlerinde de iddiasız olmayan sade elbiseler ve masumiyeti, saflığı temsil eden renkler kullanılmış.


Kırmızı; son bölümlerde sıkça gördüğümüz bu renk, kan, şiddet ve acıyı temsil ediyor.

Siyah; ölüm ve yıkımı temsil eden bu rengi kaos sahnelerinde sıkça gördük.

Sonuç olarak, "Mother!" filmi benzersiz anlatımı ve oyuncuların etkileyici performansı ile izlenmeye değer bir film. Filmin atmosferi ve rahatsız edici sahneleri sizi etkileyebilir, ama vermek istediği mesajlar ve etkileyici sinematografisi bir şansı hak ediyor."

Yorumlar

Popüler Yayınlar