Zaman temalı iki film: Tenet vs Primer

 Tenet'i izleyip salondan çıktığımda aklımda ilk olarak Primer(2004) filmi belirmişti. Aslında işleniş biçimleri apayrı olan bu iki filmin benzer paradokslarla süslenmesi beni sıradan bir Tenet incelemesi yapmak yerine Primer ve Tenet ikilisi hakkında yazmaya itti. 


                            


Primer, yazılımcı yönetmen Shane Carruth'un zaman temalı ve oldukça düşük bütçeli (7000$) ilk filmi. Sınırlı imkanlarla çekilen filmin kadrosu, müziği, kamera ve senaryosu Carruth ile arkadaşlarının elinden çıkmış. Kısaca konuyu özetlemek gerekirse 4 mühendis arkadaş, işten artakalan zamanlarda Aaron'ın garajında çalışmalar yapmaktadır. Bir gün ürettikleri aletin tesadüf eseri zaman makinesi olduğunu keşfeden Aaron ve Abe, bu bilgiyi arkadaşlarından saklayarak kendi küçük yaşamlarına yeni bir heyecan getirirler. 


Basit insanların basit gündelik yaşamlarında şahit oldukları enteresan icada odaklanan filmde esas kelime; gerçekçilik. Ana konu kavrandıktan bir süre sonra filmdeki zaman çizgisini bilmeden devam etmek, kronolojik ilerlemeyen filme yetişmeyi bir hayli zorlaştırıyor. Tam bu noktada kesişen Primer ve Tenet, seyircinin eline çözmesi zevkli ama o kadar zor bir bulmaca veriyor. 

İki filmi de izleyip açıklayıcı şemalarını incelediğimde Primer'ın anlaşılması daha zor bir döngüye sahip olmasının yanı sıra aslında Christopher Nolan'ın da hedefinin bu yönde olduğu kanısına vardım. 

Tenet olay örgüsü




C. Nolan Tenet ile adeta güç gösterisi yapmış, bütçeyi de (200M $) bu anlamda baş yardımcı olarak kullanmışken Shane Carruth'un sıfıra yakın bütçeyle çok daha başarılı ve dolu bir senaryo kaleme alması sinema adına bazı şeyleri kanıtlar nitelikte.

Tenet'teki limitsiz kaynak, klişe kötü karakterleri örtemiyor. Primer'ın bu konuda beyaz yakalı insanların eline geçen güce ve basit emellerine odaklanması, Dünya'yı ele geçirmeye çalışan kötülerin hikayesinden daha başarılı bir tercih. 

Tabii Tenet'in bilim kurguya aksiyon yönünden bakarken Primer'ın dram tarafında olmasını da unutmamak lazım. Tenet, seyir zevkini sonuna kadar hissettiren adrenalini bol sahneleri ve palindromik hikayesiyle genel izleyici kitlesine daha çok hitap eder düzeyde. Bu sebeptendir ki Tenet'teki üstten bakan teorik dil genel seyirciyi kısmen uzaklaştırırken Primer'ın teknik üslubu, filmin bilimsel gerçekliğe en yakın bilim kurgulardan olmasını sağlıyor. Tam o anda Christopher Nolan seyirciye açıklama yapmayı da ihmal etmemiş "Anlamaya çalışma, hisset." 

Zamanda yolculuk söz konusu olduğunda akla ilk gelen büyükbaba paradoksuna, her 2 film de atıfta bulunup kader inancı, determinizm ve zaman hakkında; Primer "Ama fikirler dile getirilmiş ve sözler söylendikten sonra geri alınamaz" ile Tenet ise daha basit bir söylem "Olan, olmuştur." ile yorumlarını yapmış ve durumu tamamıyla özetlemişler. 



Yorumlar

Popüler Yayınlar