2020'de neyi nasıl izledim?

 Yaşadığımız belki de en ilginç deneyimlere sahip bu yıla veda ederken, evlerinize yazımla konuk olmak istedim. Geçen sene çok isteyip yetiştiremediğim yazıya bu yıl hazırım. Siz de hazırsanız izlediğim filmlerden bahsederken sinema endüstrisinin girdiği yol hakkında da biraz sohbet edelim.

Bu yıla sınav haftası eşliğinde de olsa güzel bir giriş yaptım. Daha ilk aylardan vizyonu hoş filmler dolduruyor ben de merakla takip ediyordum. Üstelik Başka Sinema'nın Adana'da sürekli gösterime başlaması da beni inanılmaz sevindirmişti. Sezonu "La Belle Epoque" ile açtım, büyüleyici bir 2 saatti. Vizyona giren güzel filmlerin yanı sıra bu yıl bizleri bekleyen iddialı yapımlar da heyecanımı katlıyordu. Ta ki küresel pandemi gerçeğiyle yüzleşene kadar.

Böylece sinema salonları kapandı, bizler ise her şeyin geçeceği günü beklemeye başladık. O sıralar vizyon tarihi sürekli değişip gündemden hiç düşmeyen Tenet, sinema salonlarının umudu haline geldi. Bunda, filmini imax sunmak isteyen Nolan'ın da payı büyük tabii. 

Yaz mevsiminde geçilen yeni normal ile sinema salonlarına kavuşmuş olduk. Ben özlediğim duyguların coşkusuyla Tenet'ten büyük zevk alsam da film istenen başarıya ulaşamayıp 'hayal kırıklığı' olarak nitelendirildi. Kötüye giden sektöre bir darbe de bu şekilde vuruldu. Gişedeki bu başarısızlık sinema sanatının dijitalleşmesine ivme kazandırdı. Yılın son zamanları artan vaka sayılarıyla birlikte salonlar da seyircisiz kaldı. Sinemaların ne zaman aktifleşeceği ise hala belirsiz.

Bu sırada Netflix gibi birçok dijital platform atağa geçerek vizyona girdirilmesi planlanan filmleri birer birer satın aldı. Film festivalleri de süreci internet üzerinden yürüttü. Avantaj ve dezavantajları çok olan şu dönemin izleme alışkanlıklarımıza yeni bir soluk getirdiği yadsınamaz.

Ben geçtiğimiz 2 yılın üzerine çıkarak 87 film izledim bu sene. Nicelik olarak doyurucu olmasa da, yalnızca tek bir filmin bile insana kazandırdıkları düşünüldüğünde hiç fena sayılmaz. Eski bir alışkanlığı sürdürerek bu 87 film hakkında sayısal iki grafik çıkarmayı da ihmal etmedim. 


Bunlardan ilki izlediğim filmleri yapım yıllarına göre ayırmaktı. Bu sene daha az sayıda film çıktığını göz önünde bulundursam da listede 2020'ye ait yalnızca 10 film bulunması; gelecek yıl bu sayıda artış olacağının habercisi. 

Ayrıca yakın dönem filmlerin ağırlıkta olduğu liste, önümüzdeki zamanlarda sinema tarihinin ilk örneklerine yoğunlaşmam gerektiğini hatırlattı adeta.

Hazırladığım diğer grafikte filmleri türlerine göre ayırdım. Bu listenin sonuca ulaşması tahmin edersiniz ki kolay olmadı. İçerisinde onlarca farklı his barındıran filmleri tek bir türe sığdırmaya çalıştım. Bu konuda çeşitli görüşlerden fikir aldım ve son olarak ağır basan duyguyu seçtim.

En sevdiğim film türlerini sorsanız başlarda yer almayacak dram kategorisi bu listede başı çekiyor. Bunun birçok farklı sebebi olsa da sanırım asıl nedeni çekilen çoğu filmin dram ortak noktasında buluşması. Gişe, art house ya da deneysel. Düşük veya yüksek bütçeli. Dram, her yapımın beslenebileceği geniş bir anlatım şekli.

Yalnızca 6 film izleyerek iyi bir skor elde edemesem de benim listedeki bir numaram tabii ki bilim-kurgu. Niceliğin azlığını, duyulan kaynak ihtiyacına bağlayarak diğer kategorilere geçmek istiyorum. 

Komedi, romantik ve de romantik-komedi kategorilerinin çoğunlukla 'çerezlik' filmlerden oluştuğu bir gerçek. Tabii aralarında oldukça değerli yapımların da bulunduğunu unutmamak lazım. Yorucu geçen günlerin ardından sığınacak bir liman olarak gördüğüm bu üçlünün, yaptığım her listede yüksek bir konumda olması beni şaşırtmıyor.

Böylece bu yılımı sinemasal anlamda sizlere özet geçmiş oldum. Gelecek yıl için izleme listelerim şimdiden hazır. Dilerim 2021 hepimize güzel heyecanlarla gelir. Mutlu seneler!




Yorumlar

Popüler Yayınlar